İç güdüm dürtüyor, tabloid gazetenin başına dönüyorum New York metrosunda. Belleğim canlanıyor, ”Bu, o’ ‘diyorum ilk sayfalarda. ‘O’ dediğim günlerdir haber gündeminde manşetten düşmeyen, tek tabancayla kilisede 9 zenciyi katleden Dylann Roof. Metro treninde karşımda oturan bebek yüzlü genç, bir elmanın yarısı kadar Roof’a benziyor.
Daily News, 21 yaşındaki Roof’un boy boy resimlerini basmış, internet kanallarında zencilere karşı beyazların ayaklanması çağrılarına kilise baskından sonra yer vermiş. Roof babasının doğum günü hediyesi .45 kalibrelik Glock’la, beyaz ırkın yüceliği, ırk ayrımcılığının sembolü bayrakla kameraya poz veren resimlerini ön sayfalara taşımış.
Resmi kurumların inkarına rağmen Amerika’da ırk ayrımı olmadığını iddia etmek kolay değil. Bazı devlet dairelerinde zenci esaretine son vermek için başlayan iç harpten yenik ayrılan federal kesimin bayrakları hala dalgalanıyor. Amerika’nın güney eyaletlerinde yaşayanlar evlerine ırkçılık sembolü bayrakları asıyorlar.
Çeşitli eyaletlerde polislerin şüpheli kanısıyla kurşun yağmuruna tuttuğu, devriye aracında tartaklayarak, sokakta kovalayıp arkasından kurşunladığı genç zencilerin hiç birinde silah bulunmadı. Son yıllarda silahsız siyahileri öldüren polislerden tutuklanıp hapse mahkum olduklarını hatırlamıyorum.
Güney eyaleti South Carolina’da yaşayan Dylann Roof Methodist kilisesinin mukaddes kitap okuma seansını rahip Pinckney’in yanında izledi. Sonunda gömleği altındaki silahını çıkardı, etrafına göz attı. Bir görgü şahidi Tywanza Sanders ”Yapma” diye seslendi. Roof ” Buraya siyah insanları öldürmeye geldim.
adınlarımızın ırzına geçiyorsunuz. Memleketi ele geçirmek istiyorsunuz. Sokaklarda her gün beyaz insanlar öldürülüyor. Beyazları ayaklanmaya çağırıyorum.”
İlk kurşunu kilisedeki en yaşlı siyahi Susie Jackson’a (87)sıktı. 9 zenciyi öldürdükten sonra kiliseyi terk eden Roof ertesi gün hamburger almaya giderken trafik ortasında polise karşı koymadan yakalandı.
Charleston mahkemesi Dylann Roof’a davası görülene kadar bir milyon dolar kefaletle serbest bırakılmasına karar verdi.
Yazılı ve görüntülü basında sürekli yayınlanan Charleston katliamı tüm ülkede yankılandı. Başkan Obama ailesiyle birlikte Charleston’daki Methodist Kilisesi’ne gelerek kanla sonuçlanan mukaddes kitap seansını tekrarladı. Roof’un evinde ele geçen bir manifestoda ”Amerikan bayrağından nefret ediyorum. Amerikan vatanseverliği bir şaka. Irk ayrımı fena bir şey değil, beyazları siyahlardan koruyor. Cesur birinin çıkıp bizi gerçek dünyaya taşıması lazım. Sanırım o insan da benim.” diyerek öne çıkıyor.
Federal Devlet Polisi (FBI) 2013’de nefret cürümleri sıralamasında ırkçılığın yüzde 48.5, zenci ayrımının yüzde 66.4’e tırmandığını açıkladı.